31 Temmuz 2012 Salı

Misafirlerin Çakıl Taşları


Bu yıl yazlığa gelirken bütün boyalarımı getirdim. Her gelen misafir, buradaki boyanmış taşları ve deniz kabuklarını görünce hevese geliyor. Ben de hemen boyaları çıkarıyorum. Boyanmamış taşları ve midye kabuklarını veriyorum. Böylece hem güzel vakit geçiriyorlar, hem de herkesden bir hatıra kalıyor. Yukarıdaki büyük yeğenim Irmak'tan, özgün bir çalışma...

Küçük yeğenim Doğa, ablasından geri kalır mı? Hemen ona da taş ve boya verdik, biraz o yaptı, biraz annesiyle ben üzerinden geçtik. Onunda taşları bize hatıra oldu...




Doğa çok yoğun bir şekilde çalışırken...


Bunlar da Doğa'nın çalışmaları... Onun çalışması üzerine kertenkeleyi biz çizdik. (Çalışması Gaudi'nin kertenkelesini hatırlattı bana) Yanındaki taştaki çiçek, uğur böceği ve kelebek onun, üzerindeki puantiyeler bizim dokunuşlarımız.


Bu kelebeğe de annesi katkıda bulundu biraz.



Ben de yine denizden gelen tahta üzerine bir çalışma yaptım :)))

28 Temmuz 2012 Cumartesi

Otantik Kolleksiyonum



Abartılı bir başlık oldu, kolleksiyon olacak kadar değil ama, ben de kendi çapımda dolaşırken, Anadolu'dan bir şeyler toplamaya çalışıyorum. Örneğin yukarıdaki işlemeyi Manyas Kaplıcalarına gittiğimiz zaman pazardan almıştım. Antika bir çevre, kim bilir kaç yıllık, ama tel kırmaları hala pırıl pırıl duruyor.

Aşağıdakilere gelince, sevgili Banucabirşeyler Banu Hanımın yaptıklarına benzer bu işlemeler, Kazdağlarının eteğinde bulunan Ahmetçe Köyünden. İki tane alınca alttaki keseyi de hediye etmişti yapan hanım. Neden bir fotoğrafını çekmedim, neden ismini almadım diye hayıflanıyorum. Bunlara "Yağlık" diyorlar, kapıların üzerine atılırmış. Alttaki resimde işlemenin bir tarafı düz, bir tarafı ters, ama birbirinden hiç bir farkı yok.

 "Ben fotoğraftan örnek çıkarırım" diyen varsa, daha yakından fotoğraflayıp, burada paylaşırım, sadece yorum bırakın.




 


Alttaki çalışmayı annem küçük bir kızken yapmış, ipek gibi bir yemeni, ama esas güzel olan oyaları... Şeker kağıtlarıyla yapmıştım diyor... Bildiğiniz jelatin kağıdı, bir kaç kat daireler kesmiş, ortalarına da çikolata yaldızından boncuklar yapmış... Kullanmaya kıyamadım hiç, yıkanmaz çünkü, onun için saklıyorum...

                          









18 Temmuz 2012 Çarşamba

Denizden Hediyeler: Çakıl Taşları ve Midye Kabukları

Yazın tatil için gittiğim tüm kıyılardan mutlaka bir şeyler toplarım. En sevdiğim de çakıl taşlarıdır. Yukarıdaki epeyce büyük bir taş, bagaja koymak için eşimi bayağı zor ikna ettim. Ama bu hale gelince o da bayıldı. Antika bahçe kapısına destek taşı yaptı.













Yazlık evimiz Şile'nin sahil köylerinden birinde, onun için Deniz Feneri şeklinde pek çok obje biriktiriyorum.



Bodrum'dan böyle  midye kabuklarından bir magnet almıştım.
Ondan esinlenerek boyadığım midye kabukları.







Her yıl Sonbaharda, kıyılar ıssızlaştığından sahilde ganimet avına çıkarım. Bu tahta parçasını geçen Eylül'de deniz sahile atmıştı. Ben de üzerine bu resmi yaptım.


15 Temmuz 2012 Pazar

T-shirt'ten yaz akşamları için Abiye Bluz

T-shirt ve Kadıköy Cuma pazarından aldığım harç ile yaz akşamları için cici bir bluz yaptım. T-shirtin üzerine koyduğum harcı bluzun önüne göre biçtim. Harçtan 1,5m aldım. Üç boy kullandım, iki boy tam, bir boyuda yarısı kadar gitti. T-shirt likralıydı, o nedenle harcı tamamen elimde diktim.


12 Temmuz 2012 Perşembe

Bir Bina Maketi


Eşim Gökte, kendisi özellikle mimari maket üzerine uzmanlaşmıştır. (Aynı zamanda sınıf arkadaşım olup, öğrenciyken evlenmiş bulunuyoruz ;)) Son yaptığı maket yeni bitti. 1 ay kadar uğraştı, çok emek ve göznuru döktü. Fotoğraflar atölyenin önünde çekilmiş , çevresi pek güzel değil ama, ben hemen paylaşmak istedim. Eline sağlık bir tanem, çok güzel olmuş.


8 Temmuz 2012 Pazar

Kaneviçe İşlemeli Havlu


Bu havluyu ben işledim. Kızıma çeyiz olsun, annesinden bir göz nuru kalsın diye... Umarım çok mutlu bir evlilik yapar. Bunları da iyi günlerinde zevkle kullanır.
Ama başka ayrıntılara dikkatinizi çekmek isterim. Sabun Mardin'de "Nahıl" adlı (kadın emeğini değerlendirme koop.) dükkandan almıştım. Doğal sabun üzeri tahta baskı. (Ben şu Mardin'i ne kadar çok sevmişim, ne çok anı, bilgi ve görgü ile dönmüşüm.)
Deniz kabukları, bildiğiniz deniz kabukları üzerine peçete dekupaj yapmıştım, banyoda güzel duruyor.
Bakır eşimin ilgi alanı, bunları eskicilerden, hurdacılardan toplar, kalayını çıkarttırıp, cilalatır.

5 Temmuz 2012 Perşembe

Tamamen Uyduruk Bluz


Kadıköy Cuma Pazarından 3 TL, evet yanlışlık yok 3 TL ye aldığım viskon kumaştan bluz diktim. Burda'dan kalıp çıkarttım. Sonra kalıbı ben bile tanıyamadım. Önce degaje yaka yapmak istedim dikişdersinin degaje yaka bluzunu deneyecektim. Ama kumaş 50 cm kadardı, çıkmadı. Ben de omuzlarına küçük pililer koydum. Boyu yine de gözüme kısa görününce, eninden çıkan parçayı eteğine ekledim. Kumaşın biri boyuna, biri enine annem görmesin, hiiçç beğenmez!... Ama esnek bir kumaş değil nasılsa dedim, ne yapayım. 
Bir laf vardır: "Terzinin işi kötü, onu gösteren ütü" diye, ütüleyince hiç fena olmadı doğrusu. Hayatımda hiç bu kadar uyduruk bir şeye cesaret etmemiştim, ama sonuç tatmin edici oldu. Beyaz bir etek yada pantolanla kombinlemeyi düşünüyorum. Üzerimde o şekilde bir fotoğrafını da koyarım ilerde.


Pilileri ters kıvırmışım, dışa doğru bakması gerekirdi ;(

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Neşeli Tabaklar


Ben pek öyle yemek işine zaman ayırıp, kekler, pastalar yapmak gibi hobileri olan birisi değilim. Ama annem çok güzel yemek yapardı, kitaplardan yeni şeyler denemeye bayılırdı. Sanırım  ne yapsam onun kadar iyi olamam diye o alana dalmamışım. Ama sofra süslemeyi, yaratıcı fikirleri çok severim. Facebook'ta en çok takip ettiğim grup, Sırma Hanımın " Neşeli Tabaklar" ı. yukarıdakileri bir arkadaşım, facebookta paylaşmıştı, hem kolay, hem de çok yaratıcı.


Her türlü hamurla, denenebilir.  Hem çok kolay, hem de çok güzel görünüyor. Bunu poğça hamuruyla deneyeceğim.

3 Temmuz 2012 Salı

Yine, Yeni, Yazlık Çanta


Ben uzun zamandan beri sevgili Leyya'nın (leyya-craftmania) bloğunu izliyorum. Kendisine çok özenmişimdir. İlk çanta denemem onun aplike Afrikalı kızlarını taklit ederek başlamıştır. Şu anda geldiği nokta çok mükemmel, tekniğini çok ilerletti. Bu özentim, şu kumaşı bulunca yeniden debreşti. Tabii benim daha on fırın ekmek yemem lazım (lafın gelişi, o kadar ekmek şişmanlatmaktan başka ne işe yarar, laf işte, yani daha çookkk deneme yapmam lazım.) Neyse ben de dün bu çantayı kızıma yaptım. İçine en kalın keçeden koydum. Öyle oluncada benim dandik makinede birleştiremedim, elde saya dikişi yaptım. Ama içi boşken bile dimdik ayakta duruyor, kutu gibi bi şey oldu.




Bu da arkası, kızım her gün Anadolu yakasından, vapurla Taksim'deki işine gidiyor. Bende tema olarak Üsküdar vapuru ile Taksim tramvayını seçtim.

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Şaldan Elbise yaptım


Kızım Goa'dan kendine böyle kocaman bir şal almıştı.Fotoğrafta ikiye katlanmış olarak duruyor, şal olarak çok büyüktü, pek kullanamıyordu. Kumaş güzel bir ipek, bundan bir elbise dikmeyi düşündüm.

Desen gelişigüzel yapılmış bir batik, ama ben elbisenin ortasına gelsin istediğimden kumaşı biraz ziyan ettim.  Bu bir buluz kalıbıydı. Önce kumaşa yerleştirdim.

Daha sonra elbise olacağını düşündüğüm için, ortasını biraz verev yerleştirdim. Eteğe doğru daha bol olsun diye.Tabii boyunu aşağıya doğru biraz daha da uzun kestim.


                                             

İşte sonuç veee, sahibinin üzerinde...