Gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Ağustos 2012 Cuma

Minyatür Şehir MADURADAM


Benelux turu yaptığımız zaman çektiğim, Hollanda'daki dünyanın en ünlü minyatür şehirlerinden "Maduradam" ile ilgili fotoğraflarım, belki maket ve rölyef çalışanların ilgisini çeker. Bu şehirde, her biri büyük bir titizlikle hazırlanmış, Hollanda'nın çeşitli kentlerinde bulunan önemli tarihi veya teknolojik yapılar, sokak, liman gibi yapı toplulukları ve yanında minyatür bitkiler, ağaçlar, insan ve kent mobilyaları bulunmakta...


Eğlence parkı gibi düzenlenen sistemin içinde, cafe, restaurant, alışveriş yerleri de mevcut. Ayrıca bahçe olarak harika bir peyzaj düzenlemesine sahip. Rengarenk çiçekler içinde geziyorsunuz.
Tabii turlarda her yeri görmek için öyle bir maraton halinde olunuyor ki, sadece alel acele gezip çıkıyorsunuz. Ama hayallerimden biri, her yere bir daha gidip, beğendiğim mekanların keyfini çıkartmak, buraya şöyle tam gün ayırıp çok daha detaylı incelemek ve fotoğraf çekmek isterim doğrusu...










11 Ağustos 2012 Cumartesi

Kiremitten Duvar Panoları


Arkadaşlarım Çanakkale/ Babakale'de bir balık lokantasının duvarından çekmişler bu fotoğrafı, alaturka kiremitlerin üzerine el boyaması. Ben bayıldım. Bilmem siz ne düşünürsünüz?

29 Haziran 2012 Cuma

Benim Gözümden NASRA KADIN




Mardin'e gittiğimiz zaman rehberimiz bizi Nasra Teyzenin evine ziyarete götürdü. Bu, yüzyılı devirmek üzere olan çocuk gözlü kadın bizi çok etkiledi. İnsan sanatla yoğurulursa yürek hiç yaşlanmıyormuş, bunu bir kez daha anlıyorsunuz.
Evi ve eserleri yüzyıllara meydan okuyarak eski bir geleneği günümüze taşımaktaydı...Geçen yıl onu ve eserlerini İstanbul'a getirdiler, sergi açtılar. Basın ve halk oldukça ilgi gösterdi. Bu sergi için yazılmış bir yazıdan alıntı yaptım aşağıya, ama benim gözümden fotoğraflar eşliğinde Nasra Kadın, evi ve eserleri...

Mardinli Nasra Kadının yüreğinden kumaşa dökülen duygular, öyküler, hayaller, 150  yılı aşan bir sanatın günümüze uzanışını sergiliyor. Mezopotamya’nın gizemli, büyülü öyküleri binlerce yıla dayalı insanın ilk yerleşim geçmişinden kadının, sanatın hikayesi’
Adanmış Bir Yaşam: Nasra Şimmes!
600 yıl boyunca Mardin’e kök salmış, sanatıyla kanatlanıp dünyayı dolaşmış Süryani bir aile... Ressam, heykeltraş bir baba… Ve evin küçük kızı: Nasra. 
(...) Kompoziyonları kendi kadar doğal, sıcak, samimi. Göz kamaştıracak canlılıktaki renklerinde, yaşama sevinci ve heyecan; şaşırtıcı bir yalınlık ve beklenmedik bir etki var. Evrensel simgeler, yerel, otantik, özgün bir yorumla ve incelikli soyutlamalarla bambaşka bir çehreye bürünüyor. Onun fırçasından, Anadolu damlıyor. Beyaz patiskaların üzerinde, medeniyetler buluşuyor, kucaklaşıyor, kaynaşıyor, söyleşiyor...  Nasra Şimmes’in işlerinde, Batı’nın mitolojik zenginliğiyle doğunun mistisizmi bir arada. Zorlamasız ve masumca.




Bu bir Şahmaran. Böyle bir yorumu hiç görülmemiştir.



Bu çalışma yeni başlamıştı. Büyük bir bakır siniyi ters çevirmiş ve kumaşı onun üzerine sermişti. Önce dış konturları yapmış, içinin renklendirmesi kalmış.


EVİNDEN AYRINTILAR:







Ev bizimkilerin işgali altında...

24 Haziran 2012 Pazar

Halkın Sarayları

Farkındayım epeydir, gezi fotoğraflarıyla dolu postlar koyuyorum. "E burası hobi sahibi, marifetlerini yayınlayan, hayalcinin buloğuydu" diyeceksiniz. Çok haklısınız, ama fotoğraf ta benim hobilerim arasında. Hem İfsak'ta fotoğraf kursu aldım, hem de bir dönem İlteriş Tezer atölyesinde fotoğraf çalışmalarında bulundum. Tabii adeta koşarak yapılan gezide çekilen fotoğraflar, yeterince fikir vermese de, daha sonra İlteriş hoca ile çalıştığım siyah-beyazlarımı paylaşmak isterim.
(Bir yandan da, ben gezerken, işler bir birikmiş, açığı kapatmak için her gün koşturuyorum, o nedenle yeni bir üretim yok anlayacağınız.) 
E dostlardan da istek gelince, hem facebook'tan, hem burdan gezi anılarımı paylaşmaya çalışıyorum.





Moskova Metrosuyla ilgili edindiğimiz bilgi şöyle:
Lenin devrimden sonra halka saraylar yaptırma sözü vermiş... Tüm halk, gençler ve üniversite öğrencilerinden oluşan gönüllü ordusu, bu dünyanın en büyük metrosunu inşaa etmiş. İnşaat sırasında kazalarda pek çok insan can vermiş, ama bu bir prestij meselesi olmuş. Her istasyon farklı etnik kökenden gelen halkların kendi bezemelerinden oluşmuş. Bu nedenle istasyonlara "Halkın Sarayları" adı verilmiş.






 Halk saraylarına sahip çıkıyor, gördüğünüz gibi, ne bir tahribat, kirletme, ne zarar verme görülmüyor.








20 Haziran 2012 Çarşamba

Moskova'dan Alışveriş Manzaraları

Çarşılar, lüks mağazalar, ünlü markalarıyla beni çok şaşırttı... Enteresan bulduklarımı fotoğrafladım...




                                       Ayakkabının topuğuna dikkat!





Sen Petersburg'da Bir Pastahane




Bu iştah açıcı ve göz okşayan makaron, pasta ve şekerlemeler Sen Petersburg'da bir pastahaneden. Olağan üstü bir bina ve çok güzel bir dekorasyona sahipti... Hani filmler bazen sondan başa doğru gider ya. Bende fotoğrafları o şekilde dizdim. Önce pastaların cazibesine kapılın diye... Ama filmin geriye kalan kısmı da çok estetik, sanırım beğeneceksiniz... İyi seyirler : )))