Annemin çeyizine ait olan renkli çay takımından, zaman içinde kırıla kırıla bu iki fincan kaldığında, ancak aklım ermiş ve sahip çıkmıştım. Çok güzel pasta tabakları da vardı, ama onlardan elimizde hiç kalmadı. Çocukluğumda hep vitrinde sergilenir, çok hatırlı misafirlere çay ikram edilirdi bunlarla.
İçinde sergilediğim kutu, eski bir ecza (ilaç) dolabı. Bu kutu antika toplamaya meraklı kayınpederimden kalmadır. Uzun yıllar ecza dolabı olarak görevini yaptı, son yıllarda banyoda tadilat yaptırınca, bir kenarda duruyordu. Nasıl olduysa geçen gün kafamda bir ışık çaktı. Bu çok değer verdiğim, gözünün içine baktığım fincanlarla bu güzel kutuyu birleştirmek ve sergilemek fikri geldi. Hemen eşimden içine küçük bir raf yapmasını rica ettim. Kendi çeyizimden dantel örtülerle, annemin fincanlarını sergilemeye başladım. Şimdi sabah kahvemi karşısında içiyorum. Seyretmeye doyamıyorum doğrusu.
Yaşanmışlığı olan eşyaları yenileyip kullanmak...
YanıtlaSilHarika bir haz, değil mi? ;)
Evet Beyza hanım gerçekten öyle. Ama insan ancak yaş aldıkça kıymetini anlıyor ne yazık ki.
SilÇok güzel olmuş güle güle kullanın
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Size katılıyorum. :)
Silçok çok güzel olmuşlar çok seviyorum eskileri de onlara değer verenleri de sevgiler...
YanıtlaSilYorumunuz gözümden kaçmış, kusura bakmayın. Çok çok teşekkür ederim. Sevgiler benden. :)
Sil