Kırk Yamalı Gümüş Anılar

Sevgili sınıf arkadaşım Ümran ve ablasının Beşiktaş belediyesi Sanat Galerisinde sergileri var. Ben de bu gün gidebildim. Gözlerime inanamadım. Ablamızın aile fotoğraflarından hazırladığı patchworkler hem çok güzel hem de çok nostaljik, insanı geçmişe götürüyor. Ümran ise artık muhteşem bir ustalığa ulaşmış bir sanatçı. Gümüş takıları tamamen kendi tasarımı, mercan, inci, sedef gibi meteryallerle zenginleştirilmişler. Eğer imkan varsa mutlaka zaman yaratıp, gidin derim. (Pazar günü bitiyor.)

Çaya buyrun efendim...

Fincan annemin çeyizinden Çekoslovak porseleni

Daha önce sadece diğer blokları izlerken, en çok şu fotoğraflama işi ile ilgili dert yanmaları okur da, bir anlam veremezdim. Meğerse ne zormuş hakikaten, yapması bir dakika, çekmesi bir ömür sanki... Beceriksizliktenmi, eserine (biraz abartılı oldu farkındayım) kıyamamaktan mı bilmem? Hiç biri içinize sinmiyor. Bir de acemiliğine bakmadan kompozisyonlar falan hazırlamalar, dümdüz çek kardeşim, maksat yapılanı göstermek değil mi ??? Amaaa olmaz, mesleki deformasyon (mimarlık var serde ya) öylesi batar. Neyse efendim şimdi siz porselen çaydanlıklarımı beğendiniz mi? :)

Çaput ağacında Düğmeler

 Çaput ağacına şimdi de düğme bağladım :))  Peçete kaplama tekniğini çok sevdim, ahşaplar, sabunlar derken sıra düğmelere geldi. Üzerine sprey vernik, sonrada 40 kat vernik sürdüm. Bilmiyorum yıkanınca ne olur? Umarım bozulmazlar.

                                  

  Gonca güller özellikle çok güzel oldu.

Bu çilekleri çocuk giysilerinde kullanmayı düşünüyorum.

Çilekler ve çilek çiçekleri kombin yapabilirim.

Bunlarda dev düğmeler, çanta kapama olarak kullanabilirim.

Plaj çantalarında ya da portföy çantalarda güzel olabilir.



Aile temalı çantalar

Sana kurabiye yaptım.

                       Zeki amca ile Fehamet teyze ve Prenses

 

Metin ile Mine, bebekleri Doğa, köpekleri Keskin

Siz hiç dilek ağacına çaput bağladınız mı?

Her yıl 23 Nisan ve Ekim ayının kaçı unuttum, yılda iki kez Büyük Ada'da Aya Yorgi Kilisesine çıkılır. Çıkarken de yoldaki ağaçlara, çalılara çaput, bez bağlanır. İplik çekilir. Dilekler dilenir. 5-6 Mayıs  cıvarında olsa gerek, Hıdırellez'de de benzer ritüeller vardır.
Ben de bu günlere yaklaşırken, dilek ağacı temasından esinlendiğim çantalarımı yayınlamak istedim.

                                   

                                       

 

Dileğiniz gerçekleşirse, bağladığınız çaput yere düşermiş. Gerçekleşen dilekler dökülüyor. Umarım sizinkilerde  içindedir.