15 Haziran 2012 Cuma

Bir Geziden, İzlenimler...Ganimetler...

Sevgili dostlar, geçen hafta gezmelerdeydim, Moskova, Sen Petersburg turuna katıldım. Harika bir geziydi. Moskova, gerçekten başkent olma özelliğini taşıyor. Vakur ve görkemli. Sen Petersburg tabii daha renkli, daha egzotik ve dolayısıyla daha turistik bir kent. Avrupa ülkelerinden çok farklı bir kültür olması, keşfetme heyecanı veriyor insana. Hem çarlar, çariçeler, soylu hanedanlar ve onların gösterişli yaşamı. Sosyalist Rusya'nın güç simgesi binaları, bu gün artık kapitalist düzene geçmiş ve yabancılara kapısını açmış bir Rusya. Mc Donaldslar, Starbucks Cafeler, ünlü markalar. Buna karşılık kültür erozyonu içindeki gençlik, eğitimsizleştirme... Ruslar tabii Amerikan filmlerinde gösterildiği gibi o kaba saba insanlar değil, ünlü yazarları, ressamları, baleleri ve kısaca tüm kültürleriyle dünyaya damgasını vuran, ince ve zarif bir toplum. Herkes kitap okuyor, satranç oynuyor, metroya biner binmez tüm erkekler ve genç kızlar hemen ayağa kalkıp yer veriyor, dilenci hiç görmedim, her yer tertemiz, metro istasyonları, binaları muhteşem. Ama tabii bu izlenimler adeta koşarak yapılan bir turda elde edildi. Bütün dünyada, özellikle orta yaş gurubu böyle geziyor, ama kısa zamanda her yeri göreceğiz diye, şehirlerin tadı çıkarılamıyor, keyif yapmaya zaman bırakılmadan, ekstra turlarla dolduruluyor. İlerde her bir şehre ayrı ayrı ve daha geniş zaman dilimlerinde gitmek isterim.
Rusya bizim ülkemize göre pahalı, alacak farklı bir şey pek yoktu. Dostlara bol, bol matruşka magnet aldım. Bu ara matruşka popüler malum.
Kızım Klimt'i çok sever, özellikle bu tablosunu, ona da sedef üzerine elle yapıldığı söylenen bu kolye ucunu aldım.
Bu heykel fotoğrafı Hermitaş Müzesi eserlerinden.

Bu Moskova manzarası, suluboya resmi de kendime aldım.

Tabii hanım hanım, bitmiş bir matruşka alsam olmaz, ille de bir yerlerinden bulaşacağım. Kendi matruşkamı kendim yapacağım (umarım)

1 yorum: