Gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Mayıs 2014 Çarşamba

İtalya'nın Amalfi Kıyıları


POSİTANO:




1-5 Mayıs tarihleri arasında Amalfi kıyıları turuna katıldım. Napoli'ye bağlı olan Sorrento'da 3 gece kalarak Positano, Amalfi, Capri, Napoli'yi günlük turlarla gezdik. Şansımıza hava pek güneşli değildi, hatta Capri Adasına gittiğimiz gün yağmur yağdı, ama gördüğümüz güzellikler karşısında hiç bir şey keyfimizi kaçıramadı. Bir çok filme mekan olmuş bu kıyılar hem tabiat güzelliği, hem de çok şirin yapılarıyla bize  Akdeniz esintileri yaşattı.

AMALFİ:





Ünlü Amalfi Katedrali, onun merdivenlerinden başlayarak önündeki meydana doğru yayılan harika atmosfer rüya gibiydi. Meydanda cafe ve lokantalar, hediyelik eşya dükkanları cıvıl cıvıldı. Daracık ara sokakları birbirinden güzel yapılar süslüyordu. Akdeniz'in tipik ada mimarisine benzer dokusu, bana Yunan adalarını da hatırlattı. 
Bizim Karadenizin çay tarlalarına benzer, yamaçlarda taraçalarla limon bahçeleri yaygındı. O nedenle en çok alınan hediyelik, Limonçello denilen, limonata likörü diyebileceğimiz içkilerdi. Çok değişik şişeleri, ayrıca minik bardakları  satılıyordu.

Fotoğraflarda gördüğünüz gibi dim dik yerleşimler, bitmek tükenmek bilmeyen merdivenli yollar çok yorucu olmakla birlikte, her merdivenin ucunda sizi bekleyen güzel bir yapı ya da Akdeniz manzarası, "yorgunluğuma değdi" dedirtiyordu.

Biraz da vitrinlerdeki güzelliklerden fotoğraflarla başbaşa bırakayım sizi :)





4 Nisan 2013 Perşembe

Yine Mardin çok güzeldiii:)

   

Merhaba sevgili dostlar. Mardin'den döneli bir kaç gün oldu ama işler güçlerden blokla ilgilenememiştim.
 Öncelikle Mardin yine çok güzel geçti. Geçen sene şehrin yeni kısmındaki Öğretmenevinde kalmıştık. Bu defa eski bölgede Zinciriye Butik Otel'de kaldık. Tipik bir taş ev olan otel, Zinciriye Medresesinin hemen önündeydi ve Mezapotamya ovasına bakıyordu. Bir deeee, bi dolunay vardı, bi dolunay vardı, kelimelerle anlatamam. Gece ova sanki bir deniz, köy yerleşimleri adalar, tek tek ışıklar lüfer tekneleri.


Mardin gündüzü ayrı güzel zaten, onu biliyordum. Bu defa bol bol çarşıda dolaştım. Kumaşçılara gittim. Ama hayal kırıklığı yaşadım. Her dükkan sanki İstanbul'dan ışınlanmış gibi. Yöreye özgü ne bir dokuma, ne de Mardin desenli bir kumaş bulamadım. İnanmazsınız ama İstanbul desenli bir kumaş aldım.

Makineye dikkatinizi çekerim.
 
 
 
Eşek üzerinde sohbet.
 Çok eğimli ve merdivenli bir şehir olan Mardin'de bu hayvan çok kullanılıyor, çöpleri bile çoğu yerde eşeklerle topluyorlar. ( Belediyenin kadrolu çöpçü eşekleri varmış :))
 
Tesadüfen çocukların fotoğraflarını çekerken, kolumdan tutup beni anneannelerinin atölyesine götürdüler.  Atölye sahibi hanım, Mardin'in ilk kadın girişimçilerindenmiş. Elinde eski nakışlar, kanaviçeler olanlar, buraya getiriyormuş. Onlar da bu nakışları kumaşlarla birlikte, seccade, yatak takımı, oda takımı gibi  yeniden değerlendiriyorlarmış.
 

 
Yine tadı damağımda kalan (yemek anlamında da) bu şehre ilk fırsatta yeniden gitmek dileğiyle...
 
 
 
 

24 Mart 2013 Pazar

Yaşasın Mardin'e gidiyorum, yeniden...


Geçen yıl gidip de çooookkk sevdiğim Mardin'e yeniden gidiyorum, bu hafta...
 Bol fotoğraf ve güzel anılarla döneceğim. Yeniden görüşmek üzere, sağlıcakla kalın dostlarım.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Plovdiv'de Hediyelikler


Filibe/Plovdiv'de, meydanda turistik eşya satan dükkanlarda en çok bu dekoratif kilimler dikkatimi çekti. Renkler ve yorum çok hoş. Modernlize edilmiş ve şık bir sunumla satılmaktaydı.
Evler bizim evler, neden biz de benzer çalışmalar yapmıyoruz, neden kendimizi tekrar ediyoruz diye düşünmeden edemedim. Safranbolu, Beypazarı vb. her türlü tarihi turistik bölgede kaba, saba yapılmış, tahtadan magnetler, çin işi cumbalı pencere anahtarlıklar filan. Hep aynı şeyler, hiç yaratıcılık yok, fark yaratma kaygısı yok.
Ben bunları sevdim, dokuma kursuna giden arkadaşım, bunların hiç zor olmadığını, hatta kalın yünle yapılmış olduğundan çabucak biteceğini söyledi.
Ben örnekleri yayınladım, dokuma bilen becerikli arkadaşlar, esinlenir mi bilmem?









Nasıl yapıldığına dair, küçük bir ipucu ;-)



16 Ekim 2012 Salı

Hafta sonu FİLİBE / PLOVDİV


Profilimde ben gezenti bir kadınım diyorum ya. İnanın bu abartı değil. Bu hafta sonu, Sofya-Plovdiv turuna katıldım. Cuma akşamı çıkıp, pazar akşamı geri döndük. Aslında arada gümrük geçişleri olmasa, Sofya, İstanbul'dan Ankara'ya gitmek kadar yakın. Hele Filibe (Plovdiv) neredeyse sınıra 2,5 saat mesafede. Sofya başkent ve gerçekten güzel, düzenli bir şehir. Ama Filibe çok başka, Safranbolu’yu gördünüz mü hiç? Ya Bursa’yı, Kula’yı, Beypazarı’nı? Birgi’deki Çakır-ağa Konağı’nı gezdiniz mi ? Bunların tümüne yahut bir kısmına evet diyebiliyorsanız, Filibe’ye aşinasız demektir. Zamanın Osmanlı izlerini hala silemediği Filibe sokaklarını gezerken bir an nerede olduğunuzu unutup, Anadolu’nun tarih kokan bu sokaklarından birinde gezdiğinizi düşünebilirsiniz.
 
Hacı Arif Bey’in memleketi olarak bilinen Filibe ilgi çekici, cıvıl cıvıl ve mutlaka görülmesi gereken kentlerden biri. Üstelik Filibe’de gezmekten büyük keyif alacağınız bir Osmanlı mahallesi var. Bu mahallede birçok kafe, restoran, mağaza bulunuyor. Mahalle oldukça geniş bir alana yayılmış durumda.


Kentin tarihine baktığımızda, İstanbul’un fethinden 90 yıl önce Lala Şahin Paşa tarafından Osmanlı topraklarına dahil edildiğini öğreniyoruz. Ancak geçen zaman içinde doğal olarak Osmanlı izleri azalmış. Filibe diyorum ama aslında kentin adı artık Plovdiv diye biliniyor. Plovdiv ya da Filibe demek fark etmiyor. Sonuç olarak Filibe olarak bildiğimiz kent, Sofya’nın 120 kilometre güneydoğusunda ve Bulgaristan’ın ikinci büyük kenti. Ülkenin güneyinde yedi tepe üzerine kurulu şehir, Meriç Nehri’nin iki tarafında bulunuyor.


Yine kısıtlı bir sürede hızla gezilip, yeterince keyfini çıkartamadığımız bu şehirle ilgili benim gözümden görüntüler. 










2 Ekim 2012 Salı

Kadıköy Sokak Festivali


Bu yıl Kadıköy Belediyesi "Yeldeğirmeni Sokak Festivali" etkinlikleri düzenledi. Bence en ilginç kısmı dünyanın bir çok bölgesinden gelen sokak sanatçılarının bu etkinliğe katılmış olması ve çeşitli sokaklarda duvarlara resim yapmaları. Dün bunları elimden geldiğince fotoğrafladım. Daha detaylı bilgi için facebook'ta "Mural İstanbul" adresinden bilgi alınabilir.


PİXEL PANCHO



AMOSE



DOME


PİXSEL PANCHO


CLADİO ETHOS
(Yeldeğirmeni'nde sanatçı çalışmaya halen devam ediyor.)

7 Eylül 2012 Cuma

Mevsim biterken kısa bir TATİL! :))


    Bu hafta, henüz tatil yörelerinden el ayak çekilmeden, kısa bir kaçamak yaptık eşimle. İklimler değişip, havalar fazla ısınmaya başladığından beri, çok güneye inmeden kuzey Ege'de ve çoğunlukla da Eylül, Ekim aylarında tatil yapmayı tercih eder olduk. Tabii yaş almanın bir iyi yanı da, artık çoluk çocuğun okul derdi kalmaması, daha bol zamanının olması galiba. Çanakkale, Assos'un Sokakağızı ve Babakale'nin Aklimanına gittik. Assos merkezde ve Kadırga koyunda çok defalar tatil yapmıştım, ama bu bölgeyi bilmiyordum. Çok, çok beğendim, hele deniz, hele deniz, tadına doyulmazdı...
     Dönüş yolunda daha feribottan inmeden, telefonlarımız çalmaya başladı, işler yağıyor, pazartesi gününden itibaren yoğun bir haftaya başlayacağız yeniden.
     Ben şimdilik bu hafta sonunu tatil anılarımla geçirmek ve başka bir şey düşünmek istemiyorum. Anılarıma sizi de dahil etmek istedim, işte bir kaç fotoğraf.